Put, tapınılan şey demektir!..
Bundan 1400 yıl önce Muhammed Aleyhisselam bütün putları yıkmıştır!..
Fakat insanlar, dışarıda yıkılan putlarla sınırlanmışlardır.
Gözle görülenlerin put olabileceğini ve Muhammed Aleyhisselam’ın gözle görülen putları yıkmak için irsal olduğunu zannetmişlerdir!.
Ve haliyle de "şeklin ötesine geçemeyen insanlar"dan olarak dünya sahnesinden çekip gitmişlerdir!..
Eskiden böyleydi de şimdi çok mu farklı?
Günümüzdeki insanların çoğunun: “Dışarıdaki puta tapan müşriktir, bunun dışında müşrik yoktur.” dediği hepimize aşikar!..
Görüyorum, duyuyorum, okuyorum... İnsanların çoğu böyle…
Kimse kendini kandırmasın!..
Muhammed Aleyhisselam bir hadisinde “Ümmetim için şirk-i hafiden (gizli şirkten, küçük şirkten) korkuyorum” demiştir!..
Bu şu demektir kanaatimce: “Zahirdeki puta tapma olayı Allah’ın izniyle bitti fakat şuurdaki putları yıkmak ümmetime kaldı. Böyle olunca da ümmetim ne yapar tam bilemiyorum.. Ama şirk-i hafiden çoğunun kurtulamayacağını zannediyorum. Bu da beni korkutuyor.”
"Ümmetim" diyor fakat bizi o kadar çok seviyor ki, olayı açıklamasına rağmen hâla bizim için endişeleniyor.
"Benim işim bitti, gerisi size kalmış" demiyor..
Hatta bazen bu düşünceleri o kadar yoğunlaşıyor ki "Sen hidayet edemezsin" ayeti inzal oluyor!..
Muhammed Aleyhisselam'ın büyüklüğü konusuna girmek istemiyorum.
Neden O biricik efendimiz bunu düşünen beyinler benden çok daha iyi bilirler!..
Biz konumuza geri dönelim..
“Biz ne güzel mü’mince yaşıyorduk. Bizi müşrik yapmaya mı uğraşıyorsun” diyenler olabilir. Fakat bu yazının ne kadar kıymetli bilgiler içerdiğini yine konuya hakim insanlar bileceklerdir!..Şükründen acizim..
Üstad Ahmed Hulûsi bir sohbetinde “Terbiyesizliğim yüzüme vuruldu!.. İyiki de vurdular. Yoksa terbiyesiz olarak bu dünyadan çekip gidecektim” demişti..
Dost dediğimiz acı söylemezse, sevdiğimiz acı söylemezse, arkadaşımız acı söylemezse FİRAVUNlaşma ihtimalimizi her zaman için düşünmek gerekiyor!.. Veya çevremizdekileri bu ihtimali göze alarak seçmek gerekiyor!.. Ki yarın bir gün "beni uyaran olmadı ki" saçmalığına düşmeyelim!.. “Mü’min mü’minin aynasıdır” hadisini bir de böyle düşünebiliriz!..
Said Nursi hazretleri de şefkat tokatlarından bahseder Risale’sinde…
Önemli olan şefaati görebilmektir.
Şefaat bilgidir.
Sen yanlış bir şey yaparsın.. Fakat bunun yanlış olduğunu bilmezsin.
Kah bir olayla kah bir kişi vesilesiyle veya bir kitap, bir söz vesilesiyle şefaat sana ulaşır.. Böylelikle sen, yanlış yaptığın bir şeyin doğrusunu öğrenmişsindir artık!..
Öteki tarafta seni ateşten kurtaracak olan şey bu dünyada oluyor!..
Ve orada "biri, seni ateşten kurtarıyor" şeklinde açığa çıkıyor!..
Bunu fark et artık!..
Diğer türlüsünü sakın düşünme!..
Hem diyeceksin “Kur’an benim biricik kitabım" hem de “zerre kadar hayır işleyen”, “zerre kadar şer işleyen” ayetlerini yok sayıp "biri beni kurtarır" diyeceksin ve şimdi yan gelip yatacaksın!.. Yani Kur'an dışında kitaplar edineceksin!..Başka kitaplara yöneleceksin!..
Farklı bilgi kaynağına yönelen kusura bakmasın fakat "Men kitabeKE?" sorusunda tökezleyecekdir!..
Denemesi bedava!.. Fakat geri dönüşü yok bu denemenin!.. Deneme-yanılma-düzeltme yöntemi yok bu olayda!.. Deneme- Yanılma veya Deneme - Mükafatını Görme!..
İsteyen Kur'an'ı anlamamış etrafın anlattıklarını hakikat zannetsin ve kulaktan duyma bilgilerle ameller ortaya koysun!.. Kur'an dışında bir bilgi kaynağından gelen her bilgi, size kabir azabını yaşatacaktır!..
"Men kitabeKE" sorusuna "Kur'an'ı Keriym" cevabını veremeyen, kabrini cehennem çukurlarından bir çukura çevirir!..
"Yok kardeşim, bir şey olmaz bize" diyenler olabilir!..Bunu diyenler kusura bakmasın fakat basiretsizliğin tavan yapmış haline erişmişlerdir!!! Mübarek ola!
Yanlış olduğu, eksik olduğu bilinen bir şeyde, birileri "beğen"iyor diye ısrar etmek ise, takdir edilir ki "etraf putu" na tapmaktır!.. Putlarını yıkmayan şirkten kurtulası değildir!.. Şirkten kurtulamayan cehennemliktir!..
“Put, tapınılan şey” demiştik yazının girişinde…
Aslında konu çok basit fakat biraz açmak gerekirse; adı üstünde tapınılan şeydir put!..
Yani, dışarıda tapınılan değil, tapınılan!..
İçeride ve dışarıda!..
Sen, Allah’ın ahlakıyla ahlaklanmış biri değilsen, senin kesinlikle bir putun veya putların vardır!.. Yapman gereken sadece görmektir!..
Ev hanımı mısın? “Temizlik putu” n vardır!.. Temizlik, titizlik vazgeçilmezlerindendir!.. Temiz olmak, titiz olmak iyi de, bunu put haline getirmek çok kötü!.. “Ben temizlik putuna tapmıyorum şekerim” diyebilirsin fakat pis olan insana hor gözle bakıyorsan sende puta taptın demektir!..
Pislik olayını kötülemek ayrıdır, pis insana hor gözle bakmak ayrıdır!..
Bu yüzden “Fiile buğz; faile hubb(sevgi, muhabbet)” demiş ehlullah!..
Baba mısın? Çoluğun çocuğun vardır, onları en iyi şekilde yetiştirmek için uğraşıyorsundur. Onlara sevgi muhabbet gösteriyorsundur. Onlar için her türlü iyi imkanı oluşturmak için çabalıyorsundur!.. Buraya kadar güzel fakat bu da senin putun olabilir!..
“Baba çalışır putu"!...
Sen bu puta tapmaktasındır belkide!.. Çünkü tembel babalara, çocuklarına “ne yaparsanız yapın, benden bir şey beklemeyin” diyen babalara hor gözle bakmaktasındır!.. İşte tam bu noktada puta tapma maceran başlamıştır artık!..
Hz. Ali efendimizin: “Çocuklarınızı, yaşayacakları zamana göre yetiştirin” uyarısını dikkate almak ayrıdır, bunu put haline getirip, bu uyarıyı dikkate almayan kişileri hor görmek ayrıdır!..
Yeni bir put çıktı günümüzde "şekil putu" adında!... Kimisi de şekle tapar yani!... Allah dostları değil; herkes sarık takıp, cübbe giyiyordu eskiden!... Kişinin gardırobuna bakıp, perdelenmemek gerek ilimden!...
Bazen de etiket veya ortama aldanalar olur!.. "Dergahta yaşamayan, ortamı sade olmayan, şatafattan, zenginlikten, lüksten mekansal olarak uzak olmayan, tasavvufta ilerleyemez" derler bazen..
Bu da "ortam putu" dur işte!..
Hiç kimsenin etiketine veya ortamına bakıp aldanmamak gerekir!... Sarayların, hizmetçilerin içinde Abulkadir Geylani diye biri yaşamıştı yıllar önce!...
İlimde bazen put olabilir!... "Daha çok bileyim de ne kadar da bilgili desinler" diyen "etraf putu" yla beraber “ilim putu”na da tapmaktadır!... Halbuki etrafı, O'nu cennetin en tepelerine yakıştırmaktadır!... İlmi amele dönüştürmeyen, istediği kadar ilim tahsili yapsın boşa kürek çekmektedir. Her mertebenin bir bilgisi ve her bilgininde bir tezahürü, yani bir ameli vardır!
Velhasıl kelam liste uzatılabilir.
Önemli olan putları fark etmek ve iman kılıcıyla putların kellesi koparmaktır!..
Dışarıdaki putlar yıkıldı 1400 sene öncesinde, içerideki-şuurdaki putları yıkmak da bize düştü!...
İnşallah bu bize kolaylaşır dostlarım.. Ramazanınızda bol bol put yıkarsınız inşallah!..
Fakat olay, bununla da sınırla kalmıyor aslında. ..
Kişinin gıybet etme derecesinden de put oranı hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.!..
Kişi bir puta tapar, putuna tapmayanı hor görür. Ve böylece puta tapma yanlışının doğal sonucu olan ikincisi yanlışı da yapmış; birisini hor görmüştür.
Hor görmenin ötesi; hor gördüğünü ortamını bulunca anlatmaktır, yani gıybet etmektir.
Gıybet, günahın başlangıcı değil; yukarıda anlattığım mekanizmanın doğal sonucudur!... Ve bu sebeble zinadan kat be kat daha günahtır!...
Kişi, puttaşlarına anlatır kendi putuna tapmayanları!...
Taptığı puta göre de ortam kurar putperest!...
“Para putu”na tapan bir zenginse "para putu"na tapanları seçer; "temizlik putu"na tapan bir ev hanımıysa "temizlik putu"na tapanların evine gider, sadece onları evine misafir olarak alır; "not putu"na tapan bir öğrenciyse "not putu"na tapanlarla arkadaşlık eder diğerlerine sefil gözüyle bakar ve not için yapmadığı şey de kalmaz!...
Farklı puta tapanlarla veya putlarını yıkanlarla, putsuz yaşayanlarla pek işi yoktur putperestin. Putunu yüceltmek için işi düşerse o zaman belki uğrar onların yanlarına!..
Onların yanından uzaklaşınca da başlar yanından geldiğini anlatmaya. Bütün hayatı başkalarıyla uğraşmaktır çünkü!..
"Şunu duydun mu, şunu yapıyormuş" vb. konuşmalarla gıybetine tatlı tatlı devam eder..
Puta tapmasına mı yansın, hor görmesine mi yansın, çok büyük günah olan gıybet etmesine mi yansın, bir de ramazanda yapıyorsa orucunun ne hale geldiğine mi yansın?
Oruçlu iken et yemesi, gıybet etmesi de işin başka yönüdür dostlarım.
Fakat onlara üzücü bir haber verelim: Yamyamın orucu yoktur!!!
Allah, işin kökü olan puta tapmaktan hepimizi korusun, varsa taptığımız putlar görmek nasip etsin, yıkmak nasip etsin...
Allah, şu ayetin hazmını da versin:
Yemin ederim ki, sana ve senden öncekilere de şu vahyolundu: "Kesinlikle, eğer şirk koşarsan, mutlaka yaptıkların boşa gidecek; muhakkak hüsrana uğrayanlardan olacaksın!". (Zümer, 65)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder